Arif Alkan - Köyümüz Hakkında Araştırma Yazıları
ÇUKURÖREN KÖYÜ
Hakkında Araştırma Yazıları
Her ne kadar “Doğduğun yer değil, doyduğun yer” denilse de, insan ölünce gömüleceği yeri de unutmamalı. Ben de bu bilinçle, içimde yıllardır taşıdığım Çukurören köyü sevdasını sanal ortama taşıdım. Tıpkı bülbülün "ah vatanım" diyerek dikene konması gibi, köyümüze duyduğum özlemle bu sayfayı hazırladım. Amacım, yukarıda da belirttiğim gibi gurbetteki köylülerimizi bir araya getirmek ve Çukurören’in tarihsel kökenini, kültürel yapısını ve doğasını doğru ve kalıcı biçimde kayıt altına alarak, tüm çalışmaları bir arşiv gibi sunmak ve gelecek nesillere dijital bir hafıza bırakmaktır.
Bu yolda bana destek olan tüm arkadaşlarıma, köylülerime ve özellikle aileme yürekten teşekkür ederim. Umarım bu çabam, sizlerin kalbine bir nebze dokunabilmiştir.
Çukurören, Kütahya ilinin Gediz ilçesine bağlı, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla öne çıkan bir orman köyüdür. Kütahya şehir merkezine yaklaşık 130 km, Gediz ilçe merkezine ise 40 km uzaklıktadır.
Köy, Gediz’in güneydoğusunda, Murat Dağı eteklerine yakın konumda yer almakta olup, çevresi zengin ormanlık alanlarla çevrilidir. Sessizliği, doğallığı ve huzur veren yapısıyla Çukurören, hem doğaseverler hem de köy hayatını merak edenler için keşfedilmeye değer bir yerdir.
![]() |
Çukurören Köyü Murat dağının en yüksek tepeleri |
📍 Çukurören Köyü Nerede
Yer Alır?
Çukurören Köyü, Ege Bölgesi’nin İçbatı Anadolu Bölümü'nde, 38°58′ kuzey enlemi ile 29°41′ doğu boylamında konumlanmaktadır. Kütahya ilinin Gediz ilçesine bağlı olan köy, Kütahya merkeze 130 km, Gediz ilçe merkezine ise 40 km uzaklıktadır. Çukurören köyü Gediz’in güneydoğusunda yer alır.
Çukurören Köyü komşuları;
• Kuzeybatıda Göynük,• Güneybatıda Uğurluca,
• Kuzeyde Tokul (Aslanapa ilçesi),
• Kuzeydoğuda Saraycık (Altıntaş ilçesi),
• Güneyde ise Karacahisar (Uşak - Banaz ilçesi) köyleriyle komşudur.
📈 Çukurören köyünün Yükseklik ve Arazi Yapısı
Çukurören Köyü'nün deniz seviyesinden yüksekliği 1100 ile 2300 metre arasında değişmektedir. Toplam arazi büyüklüğü 126.747 dekar olup, bunun 117.585 dekarı ormanlık (koruluk) alanlardan oluşmaktadır.
Köy, Gediz – Altıntaş karayolu üzerinde yer almakta; Murat Dağı’nın en yüksek tepeleri olan sarp ve dik yamaçların tabanında, Belova Gediği’nin batıya doğru alçalan bölümünde kurulmuştur.
⛰️ Çukurören Köyünü Çevreleyen Dağlar ve Yükseltiler
Doğuda: Kızılalan Dağı – 1636 m
Kuzeyde: Türkmen Dağı – 1668 m
Kuzeybatıda: Çalova Tepe – 1739 m
Güneydoğuda: Kartal Tepesi (Murat Dağı'nın zirvesi) – 2309 m
Kartal Tepesi ile köyümüz arasında yaklaşık 1300 metrelik bir yükseklik farkı bulunmaktadır. Bu doğal yapı, köyümüzün ismi olan "Çukurören"in anlamını ve nereden geldiğini açıklamaktadır.
![]() |
Asarkalede bir oda |
🏛️ÇUKURÖREN KÖYÜNÜN TARİHİ
Köyümüz, Gediz coğrafyasında İlk Çağ'da iskan görmüş en eski yerleşim alanlarından biridir. İsmini, yakınlarında bulunan Antik Çağ yerleşim kalıntıları 🏺 ve köyün coğrafi olarak çevresine göre çukurda yer almasından almıştır. Tarihsel süreçte sırasıyla
Çukurhan, Çokran, Çukurviran
adlarını almış; Cumhuriyet’in ilanından sonra ise bugünkü adı olan Çukurören ismiyle anılmaya başlanmıştır.
Köyün tarih boyunca geçirdiği tüm evreler tam olarak bilinmese de, çevresinde yer alan ören yerleri 🏚️ ve bulunan tarihi eserler 🗿, bu bölgenin çok eski dönemlerden beri yerleşim alanı olarak kullanıldığını açıkça ortaya koymaktadır.
Özellikle Belova, Azmak, Soğanlı ve Göynük gibi Antik Çağ yerleşimleri; Kesiksöğüt’teki Kybele Tapınağı ⛩️ ve Asarkale gibi anıtsal yapılar, bölgenin arkeolojik ve kültürel önemini gözler önüne sermektedir.
📜 Bu bağlamda, köyümüzdeki birçok alan arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir.
👉 Sit alanı ilan kararını okumak için tıklayın.
🏺 Antik Dönemden Günümüze Çukurören
⚔️ Antik Dönemde köyümüz
Kütahya Müzesi'nde sergilenen ve M.Ö. 30 – M.S. 395 yılları arasına tarihlenen, köyümüz Çukurören’de bulunmuş Zeus büstü 🧔♂️, bölgenin Roma-Bizans dönemlerinde de yerleşim alanı olarak kullanıldığını kanıtlamaktadır.
📜 İlçemiz Gediz (tarihi adıyla Kadoi – Gedus), M.Ö. 1200-1000 yılları arasında Frigler tarafından kurulmuştur. Frigler, Dindymon Dağı (günümüzdeki Murat Dağı) 🏔️ zirvesinin yamacına Ana Tanrıça Kybele adına bir tapınak ⛩️ inşa etmişlerdir. Zamanla bu yapı, Romalılar döneminde Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte bir manastıra dönüştürülmüştür.
🔰 Bu kutsal yapının ve çevrede kurulan yeni yerleşimlerin güvenliğini sağlamak amacıyla, Çukurören’in doğusunda, tüm çevreye hâkim bir tepeye bir kale (Asarkale) 🏰 inşa edilmiştir.
⚔️ Türklerin Bölgeye Yerleşmesi
📅 1313 yılında, Kadoi (Gediz) fethedilmiş ve Dindymon’daki tüm yerleşimler gibi Çukurören de Türklerin eline geçmiştir. Bölgeye yerleşen Türkmenler, dağdaki çarpışmalarda şehit düşen Murat Gazi’nin anısını yaşatmak için dağın adını Murat Dağı olarak değiştirmiştir.
Her ne kadar Osmanlı arşivlerinde köyümüzün adına ilk olarak Fatih Sultan Mehmet Han döneminde rastlansa da, bu yerleşimin 1313 yılına kadar uzandığı düşünülmektedir.
📜 Osmanlı Döneminde Çukurören
📆 1530 yılına ait Osmanlı arşiv belgelerinde, köyümüzde Gölcü, Öküzyayan ve Şeyh Hoca adlı üç çiftliğin kurulduğu görülmektedir. Aynı dönemde, köyün hayırseverlerinden biri olan Mustafa Ağa tarafından yaptırılan cami, Osmanlı kayıtlarına şu şekilde geçmiştir:
“Gediz Kazası’nda Çukurveran Karyesi’nde vaki ashab-ı hayrattan Mustafa Cami-i Şerif-i Vakfı” 🕌
Bu kayıt, o yıllarda köyün adının Çukurviran olduğunu göstermektedir.
💔 Talihsiz Talan: 1913 ve Sonrası
🗓️ 1913 yılına kadar, hem Asarkale hem de Kybele Tapınağı’nın duvarları ayakta kalmayı başarmıştı. Ancak o yıl, bölgeye avcılık bahanesiyle gelen bir Alman arkeolog ekibi 🕵️♂️ yörede araştırma yaptı (özellikle Kesiksöğüt Tapınağı ile Asarkale) ve 1 yıl boyunca Kesiksöğüt yaylasında konakladılar. Ekibin ayrılmasının ardından, Kesiksöğüt tapınağı ve Asarkale define avcılarının yıllar boyunca saldırısına uğradı. Ne yazık ki bu eşsiz anıt yapılar, talan edilerek yok edildi. Günümüze yalnızca oraya buraya savrulmuş birkaç taş ve kalıntı ulaşabilmiştir.
📚 Konuya ilişkin detayları, Gediz Kütüphanesi’ndeki “Gediz Tarihi” adlı ansiklopedilerde okumuştum (sene 1995-2000 yılları arası). 1913 yılında gelen arkeologların, geyik avı bahanesiyle Murat Dağı çevresine geldiği, bu sırada tarihi eserleri alarak götürdükleri, hatta 1. Dünya Savaşı sırasında yaşanan istila sürecinde kalan eserlerin de sömürülerek götürüldüğü anlatılmaktadır. Maalesef cilt ve numarasını hatırlayamıyorum. Yakın zamanda tekrar ziyaretimde de aynı ansiklopedileri buladım.
Kurtuluş Savaşı’nda Çukurören ⚔️
.jpg)
Belova Gediği
.jpg)
4 Eylül 1920 günü Gediz, Yunan işgaline uğramıştır. Bu işgal sırasında Çukurören Köyü’ne gelen Yunan birlikleri köyü ateşe vererek büyük zarar vermiştir.
Aradan geçen kısa sürede, 24 Ekim 1920 tarihinde Gediz’de konuşlanan 13. Yunan Tümeni’ne karşı başlatılan harekâta katılan Türk birliklerinin bir kısmı, Çukurören–Göynük hattı üzerinden taarruza geçmiştir.
30 Ağustos 1922’de kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne katılan komutanlardan Fahrettin Altay, “İstiklal Savaşı’nda Süvari Kolordu” adlı kitabında, o gün yaşananları şöyle anlatır:
“30 Ağustos akşamında Aslanlar’a ulaştım. O gün Belova Gediğindeki 14. Tümenin muharebe haberini aldım. Yarın için 14. Tümenin Belova da ki taarruzlarına devam edeceğini, 1. Tümenin Cebrail’de 2. Tümenle birleşerek Gediz Vadisini kapatacağını bildiren emri verdim. 1 Eylül günü tüm tümenler emredilen yerlere vardılar ve düşmanı yakaladılar. "
Kurtuluş Savaşı”nın ilk yıllarında Gediz Taarruzu’na katılan Kuva-yi Seyyare, Çukurören-Göynük hattından Çeltikçi önlerine ulaşmıştı. Yunan Ordusu’nu Anadolu’dan söküp atmak üzere 26 Ağustos 1922 de, Kocatepe’den başlatılan taarruz, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Türk Ordusu’nun kesin zaferiyle sonuçlanmıştı.
30 Ağustos akşamında Belova Gediği’nin kuzeydoğusundaki Kızıltaş Vadisi’ne çekilen Yunan Ordusu, Murat Dağı’nın bu bölümünden Çukurören’i aşıp Gediz-Uşak yoluna ulaşmak istiyordu. Ancak Belova’da bir yandan 1. Süvari Tümeni, bir yandan da silahlanan Çukurören ve çevre köylülerini aşamadı ve büyük kayıplar verdi ve dağın zirvelerine doğru çekilmek zorunda kaldı."
Bir başka kaynakta şu şekilde yazmaktadır. ” yakında çıkacak bir kitaptan”: Yunan askeri Oysu-Saraycık yolundan batıya kaçıyor. Köyümüz ve çevre köylerdeki cengaverler ilk darbeyi düşmana Saraycık köyünün şıbılık deresinde yöneltiyorlar. Daha sonra Belovadaki Küçük Kocadağı’ı siper ediniyorlar. Türk askerleri de Belovadaki sarıkayaya mevzilenip Belova Muhaberesi yapılıyor. Hatta bazı haritalara çukurviran harabeleri diye tarihi yer işareti de görürsünüz.
1 Eylül 1922 günü Gediz, Uşak ve çevre yerleşim alanları gibi Çukurören Köyü de düşman işgalinden kurtulmuştur.
Çukurören, Çanakkale Savaşları’nda Karahaliloğulları’ndan Nurullah oğlu Bekir ile Süleyman oğlu Mustafa’yı şehit vermiştir.
✈️🛡️ Köyümüzde Askerî Uçak Kazası ve Sonrası

Uçağın düştüğü yer
Köyümüz tarihindeki önemli olaylardan biri, 1966 yılında askeriye ait bir uçağın Murat Dağı Kartal Tepesi’ne çarparak düşmesidir. Uçak kazasında yaralı kurtulan bir komutan, güçlükle tepeden inerek köylülerden yardım istedi. Köylüler, kazazedelerle birlikte 6 askeri ve uçaktaki malzemeleri güvenle köye taşıdı.
Yetkili komutan, uçaktaki askeri mühimmatın köylülere teslim edilmesini istememişse de, köylüler “Bize güvenebilirsiniz, askerin malı canımızdan değerlidir” diyerek komutanı ikna etti. Tüm mühimmat koruma altına alındı ve askeriyeye iade edildiğinde hiçbir malzeme eksik çıkmadı.
Köylülerin bu davranışı büyük takdir topladı. Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı, köy okuluna eğitim araç ve gereçleri bağışladı, ayrıca okumak isteyen öğrencilerin tüm eğitim masraflarını Türk Hava Kurumu üstlendi. Eğitim alan bazı öğrenciler öğretmen olarak uzun yıllar görev yaptılar.
Ayrıca köyümüz, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kardeş köy ilan edildi ve Türk Hava Kurumu’nun kardeş köy olarak seçtiği tek köy oldu. 2000’li yılların başında ise askeriye tarafından köy okuluna bilgisayar laboratuvarı bağışlanmıştır.
![]() |
Uçağın düştüğü yer |
Yetkili komutan, uçaktaki askeri mühimmatın köylülere teslim edilmesini istememişse de, köylüler “Bize güvenebilirsiniz, askerin malı canımızdan değerlidir” diyerek komutanı ikna etti. Tüm mühimmat koruma altına alındı ve askeriyeye iade edildiğinde hiçbir malzeme eksik çıkmadı.
Köylülerin bu davranışı büyük takdir topladı. Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı, köy okuluna eğitim araç ve gereçleri bağışladı, ayrıca okumak isteyen öğrencilerin tüm eğitim masraflarını Türk Hava Kurumu üstlendi. Eğitim alan bazı öğrenciler öğretmen olarak uzun yıllar görev yaptılar.
Ayrıca köyümüz, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kardeş köy ilan edildi ve Türk Hava Kurumu’nun kardeş köy olarak seçtiği tek köy oldu. 2000’li yılların başında ise askeriye tarafından köy okuluna bilgisayar laboratuvarı bağışlanmıştır.
🔥🌪️ Köyümüzde Yaşanan Doğal Afetler
1969 yılında köyümüzde büyük bir yangın çıktı ve köyün tamamı yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangının ardından devlet desteğiyle köy yeniden inşa edildi. Bu yeniden yapılandırma sayesinde, köydeki yeni evler daha sağlam ve modern yapıldı.
1970’de Gediz Depremi meydana geldiğinde, yangın sonrası köyde çok az insanın yaşaması ve sağlam yapılar sayesinde can kaybı büyük oranda önlendi. Eğer yangın öncesindeki eski evler ayakta olsaydı, depremde çok daha fazla yıkım ve ölüm yaşanabilirdi.
📸 1969 yılındaki yangın sonrası çekilen fotoğraflar
Not: Fotoğraflar yüksek çözünürlüklü olduğundan yüklenmeleri birkaç saniye sürebilir.
🌾🐄 Köyümüzün Geçim Kaynakları ve Kültürü
📚 Kaynak
- Mehmet Pınar – Ansiklopedisi
- Halil Coşar – Çukurören Köyü Tezi
- Veysel Başer – Zavallı Kahramanlar
- Hüseyin Köksal hocanın paylaştığı bilgiler
- Sosyal medya hesaplarım
- Gediz Belediyesi arşiv ve web sitesi
- Wikipedia