Menü

Belova Gediği (Belova Harabeleri)


Belova Gediği- Belova Harabeleri- Şıbılık Deresi



BELOVA GEDİĞİ


ÇUKURÖREN HARABELERİ


İlkokul yıllarımda sınıfımızda, ilimizin siyasi haritasında “Çukurören Harabeleri” diye bir yer görmüştüm. Bu ismi görünce hemen meraklanır, bu yerin neresi olduğunu anlamaya çalışırdım. Köyümüz Belova Mahallesi’ne bağlı olduğunu öğrenince ilgim daha da artardı. Resmi dairelere gittiğimde ise ilçemizin veya ilimizin haritalarında yine “Çukurören Harabeleri” yazısını görürdüm. Bu durum beni daha da meraklandırır ve araştırma istediğimi artırırdı.

“Harabe” kelimesi akla farklı düşünceler getirirdi. En alakasız konuları bile düşündürürdü. Ancak sonradan öğrendiğim kadarıyla, burada bir kahramanlık destanı yazılmış. Kahramanlar ise, başta Çukurören ve Saraycık köylüleri olmak üzere, Göynük, Uğurluca, Gökler gibi Murat Dağı köylerinden gelen komşu köylülermiş. Burası, köylülerimizin ve çevre köylerin gösterdiği kahramanlık dolu bir savaşa dönüşmüştür.

Kurtuluş Savaşı’nda, kaçan Yunanlılar komşu köy olan Saraycık köyünden gelerek, köyümüzün batısından Murat Dağı’nı aşarak Uşak’a ulaşmak ve oradaki birliklerine katılmak istemişlerdi. Ancak bu durumu engellemek için Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 'ün emrindeki komutanlardan bazıları, Yunan birliklerinin Murat Dağı’nı geçmesine izin vermemek için düşmanı kovalamışlardı. Düşman, Belova Gediği olarak adlandırılan bir yerde sıkıştırılmıştı.

Köyümüz sınırları içerisinde; Çukurören, Saraycık, Göynük, Gökler, Karaağaç gibi köylerdeki insanlar da düşmanın önünü kesmiş, ardından ordu gelerek kıyasıya bir mücadele vermişti. Sonunda, düşmanın büyük çoğunluğu“Gavur Yatağı” olarak adlandırılan alanda yok edilmişti. Ben size kısaca şöyle anlatıverdim.

Belova Gediği'nin neresi olduğunu bulmak ise bayağı vaktimi aldı. Harabe denilince yıkılmış parçalanmış biryerler olması gerekiyordu.  Ama öyle bir yer yoktu. Gedik denilince bir boğaz bekliyordum ancak daha sonra Aşağı belovanın boğaza benzemesi ve diğer bilgiler yapboz gibi parçaları birleşince  burasının Şıbılık deresi olduğunu anladım.  Şıbılık deresi denilince tüm halk neresi olduğunu biliyordu ama Belova harabeleri yada Belova gediği denilince herkes farklı bir yer söylüyor yada tahminde bulunuyordu. 


Şıbılık Deresi yada Belova Gediği ile ilgili Mehmet Pınar - gediz ansiklopedisinde şunları yazmıştır.

" Murat Dağı’nın kuzeyinden geçen Gediz-Altıntaş karayolunun 36. km’sindeki dağ geçidinin adıdır. Geçit, Çukurören Köyü’nün kuzeydoğusundan bir duvar gibi yükselen tepelerin üzerindeki Belova Platosu’nun ortasındadır. Murat Dağı’nın doğu ve batı yakasındaki yerleşimleri birbirine bağlayan geçit, dün olduğu gibi bugün de sahip olduğu stratejik önemini korumaktadır. Nitekim bugün Belova Mahallesi’nin bulunduğu alanda görülen Antik Çağa ait yapı kalıntıları, Romalıların bölgenin ve kervanların güvenliğini sağlamak üzere bu geçidi koruma altına aldığını göstermektedir."

Belova Gediği, Osmanlı döneminde de önemini korumuş ve gediğin güvenliği için buraya derbentçiler yerleştirilmişti.

Bu durumu belgeleyen 1530 tarihli Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri’nin 38. sayfasında, Gediz’deki derbentlerle ilgili bazı bilgiler verildikten sonra, Belova Derbenti ile ilgili olarak şöyle denilmektedir;

Derbend-i Belova tabi-i Gedüs mezkûr derbend mahuf ve hatarnak olduğu sebebden emr-i şerif mucebince yaya ve müsel- lem taifesinden ocakları ile yazılan yayalar bunlardır ki zikr olunur madam ki istikamet üzere mahal-i mezbureyi hifz u hiraset edeler anlar dahi sair derbendciler gibi rusumun yayabaşılarına verüb ya- yalikdan çıkmayalar ve mahall-i mezbureyi görüb gözedüb kimes- neye zarar etdürmeyeler deyü kayd olunmuşdur der defter-i köh- ne

Belgede kısaca şöyle denilmektedir:

Gediz’deki Belova Derbenti, korkulan ve çok tehlikeli bir yol üzerinde olduğundan, buraya çevreyi görüp gözetecek ve gelip geçenlerin zarara uğramasını önleyecek derbentçiler yerleştirilmiştir.

Başkomutanlık Medyan Muharebesi’nde perişan olan Yunan birlikleri Gediz-Uşak karayoluna ulaşabilmek için bu geçide yönelmiş, ancak burada düşmanın önünü kesmekle görevlendirilen V. Süvari Kolordusu’na bağlı birlikler tarafından ağır zayiata uğratılmışlardı. Geçidi aşamayacağını anlayan düşman büyük bir panik ve çaresizlik içinde, Murat Dağı’nın sarp ve dik güney yamaçlarına doğru kaçmak zorunda kalmıştı.

Fahri Kahraman’ın yazdığı Gediz Redd i İlhak Cemiyeti ve Gediz de Yunan Isgali isimli tezde ayrıntılı bilgiler yer almaktadır. Okumak için tıklayın.



Mustafa Kemal Atatürk ise Nutuk’ta beş gün süren bu savaşı şu şekilde özetler:


‘‘26 ve 27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, Karahisar’ın güneyinde 50 ve güneyinde 20–30 km uzunluğunda bulunan güçlendirilmiş düşman cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun büyük kuvvetlerini 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar yöresine çevirdik. 30 Ağustos’ta yaptığımız savaş sonunda düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve tutsak aldık.’’


Bu zaferden sonra Dumlupınar’da bozguna uğrayan düşman kuvvetlerinin bir kısmı Gediz yönünden geri çekilmeye çalışıyordu. Onların ardından takip eden 14. Tümen Şıhlar’a varınca Belova Gediği’nin önündeki Saraycık Köyü’nün ve civarındaki ormanların düşman tarafından tutulduğunu görerek buraya saldırmış, Tokul’a varan 2. Tümen de bu haberi alarak Belova Gediği’ne sokulmuş ve düşman sıkıştırılmıştır. Belova Gediği’ndeki bu muhabere hava kararıncaya kadar sürmüştür. Başta Çukurören ve Göynük olmak üzere çevre halkından eli silah tutan herkes silahlanmış ve Gediz yönüne doğru kaçmaya çalışan Yunan ordusu artıklarının önüne dikilmişti. Köylüler düşmanla kıyasıya mücadele etmiş ve düşmanın Gediz’e ulaşma hayallerini buraya gömmüştür.


31 Ağustos 1922’de dağınık halde Murat Dağı eteklerinden Gediz–Uşak yoluna inmek isteyen kalabalık bir Yunan birliğinin önü 5. Süvari Kolordusu’na bağlı birlikler tarafından kesildi. Kısa süren çatışmanın ardından Yunan birliği tamamen saf dışı bırakılırken, 54. Alay Süvari Çavuşu, Amasya’nın Ara Nahiyesi’nden İbrahim Musa Bataryası’ndan Nefer Ladikli Ömer Satılmış ve 20. Süvari Alayı Süvari Neferi Çankırı’nın Çavuş Köyü’nden İsmail Hüseyin şehit düşmüştür. General Trikopis komutasındaki Yunan birlikleri, Murat Dağı’nın karanlıklarından Uşak’a ulaşabilmek için çabalarken, Gediz’de bulunan işgal kuvvetleri komutanı ise Gediz’i boşaltmak için sabırsızlanıyordu. Birlik, ağırlıklarının büyük kısmını öylece bırakmış, ancak işe yarar ne varsa mutfaktaki yağlara kadar hepsini imha etmişti.


Yunanlıların kenti terk edeceğini anlayan halk, daha önce yaşanan gasp ve yağmanın tekrar etmesinden korkarak evlerine kapanmıştı. Ama korkulan olmadı ve işgal güçleri 414 gün sonra, büyük bir tantana ile girdikleri Gediz’den telaş içinde ve başları önde ayrıldılar.


Buraya tıklayarak daha fazla bilgi ve kaynağa ulaşabilirsiniz

belova gediği çukurören köyü gediz defteri köhne




Kurtuluş Savaşı’nı ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. bazı videolarda, 
Belova Gediği’ne de yer veriliyor. 




📌 📚 Kaynaklar
  • 📘 Mehmet Pınar - Gediz Ansiklopedisi
  • 🌐 Wikipedia: Kurtuluş savaşı hakkında içerikler.
  • 🌐 Nutuk: Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yazdığı Nutuk eseri
✅ Bağlantı kopyalandı!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çukurören Uçak Kazası | Murat Dağı Çukurören Köyü, Gediz – Kütahya’da Yaşanan Tarihî Olay

Kesiksöğüt Çeşmesine nasıl gidilir ?

Çukurören Karapınar Piknik ve Mesire alanındaki Çeşmeler

Sazköy

Çukurören Karapınar Şelalesine Nasıl Ulaşılır ?