Bir kıvılcım: Öncesi ve Sonrası
Bir Kıvılcım: Öncesi ve Sonrası
Bir kıvılcım: Öncesi ve Sonrası
Günümüzde, neredeyse herkesin elinde bir akıllı telefon var. Çocuklar, gençler, yetişkinler… Herkes bilgiye anında ulaşabiliyor. Bir haberi kaçırmış olsalar bile, birkaç saniye içinde tüm detaylara erişebiliyorlar. Artık hiçbir şey gizli değil. Her şey göz önünde, her şey mümkün.
Ama ne yazık ki; teknoloji ilerledikçe, insanlık geriliyor gibi. Bilgiye bu kadar kolay ulaşabilen insanlar, tuhaf bir şekilde geçmişe göre çok daha duyarsız, çok daha umursamaz hâle geldi. Vurdumduymazlık, sıradanlaştı. “Bir şey olmaz.” sözü, adeta çağımızın felaket davetiyesi hâline geldi.
Sigara içen bazı insanlar, izmaritini yere atarken düşünmüyor. İçine son bir nefes çekip fırlatıyor. Bunu da karizmatik bir hareket, "cool" bir davranış sanıyor. Ama o küçücük izmarit, kurumuş bir otun üzerine düşüyor... Ve sonra olan oluyor.
Koca bir orman, tek bir kıvılcımla alev alıyor. Binlerce yıllık bir doğa mirası, dakikalar içinde kül oluyor. İçindeki binlerce canlı, yuvadan mahrum kalıyor. Sessizce yok olup gidiyorlar. Gelecek, kararıyor.
Olay sonrası yakalanan kişilere sorulduğunda, hep aynı cevaplar:
“İstemeden oldu.”
“Böyle olacağını tahmin etmemiştim.”
“Bilmiyordum…”
Ama ben biliyorum. Ve içim yanıyor.
Bazen, bu ihmalkârlığı yapan insanların, bir an olsun aynı acıyı yaşamasını istiyorum. Her saniyeyi diken üstünde geçirsinler, uykuları kaçsın, bir daha aynı hatayı akıllarının ucundan bile geçirmesinler. Çünkü bu bir ihmal değil; doğrudan bir cinayet. Hem doğaya, hem geleceğe, hem insanlığa karşı işlenmiş bir suç.
Bugün, ülkemin dört bir yanında ormanlar yanıyor.
Bugün, binlerce hektar alan yok oldu.
Bugün, bir kez daha ciğerlerimiz yandı.
Ben üzülüyorum. Dua ediyorum. Gözyaşı döküyorum. Keşke diyorum…
Keşke iyi bir bilim insanı olsaydım da, bu yangınları durduracak bir çözüm geliştirebilseydim.
Ama elimden bu geldi: Güzel köyümün güzel hâlini gösteren bir video hazırladım. Ardından, Allah korusun diyerek, bir felaket sonrası görünümünü ekledim. Belki bir kişi görür, düşünür, ders çıkarır. Belki bir kıvılcım da farkındalık olur…
Unutmayalım: Bir izmarit, bir ateş, bir anlık gaflet, bir ömürlük yıkım demektir.